Depremzedeler aylardır kayıplarını arıyor: Benim evladım nerede?
6 Şubat 2023’te iki büyük deprem Türkiye’nin 11 ilini yıktı.. Resmi verilere göre 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Aradan geçen 15 ayda hala adım atılmayan bir konu var: Kayıplar…
Yakınlarının cenazelerine hala ulaşamayan depremzedeler ellerinde fotoğraflarla, sosyal medyada yayınladıkları kısa videolarla ya da eylemlerle seslerini duyurmak, kaybettikleri canlarından bir ses duymak için aylardır savaş veriyor.
PODCASTİMİZİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Kayıp yakınları kısa adı DEMAK olan Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınları Derneği’ni kurdu. Dernek Başkanı Selahattin Kaban’ın verdiği bilgiye göre 141 kayıp var ve bunlardan 43’ü çocuk… Kaban, “Bu insanlar ya mezardadır ya molozların arasındadır ya da hastanededir ya da sevgi ve yaşlı bakım evindedir” diyor. Yakınlarını arayan aileler sosyal medyada kayıplarının isimlerini söylüyor. Nerede kaybolduklarını, hangi enkazda kaldıklarını açık adresi anlatıyor, fotoğraflarını gösteriyor. yakınlarından bir haber bekliyor. Aileler taleplerini şöyle sıralıyor: “Tekrar DNA alınması, akıl ve ruh sağlığı hastanesinde, sevgi evlerinde, yaşlı bakım evlerinde bulunan depremzedelerle hukuki bir şekilde görüşme sağlanması, parmak izi alınarak ailelerle eşleştirme yapılması…”
Bu konu meclisin gündemine de gelmişti. Parti, CHP ve iyi parti farklı zamanlarda ayrı ayrı meclis araştırma önergeleri vermişti. Bu önergeler AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedilmişti. Aileler, Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını özellikle istiyor. Kaban, “Beş bakanlığın ortak karar alarak bu kayıpların bulunmasında çözüm üretmesini istiyoruz. Benim şahsi isteğim Doğal Afet Bakanlığının bir an önce kurulması” diyor.
Can Atalay seferberlik çağrısı yapmıştı
Gezi davası kapsamında cezaevinde bulunan ve AYM kararına rağmen tahliye edilmeyip vekilliği düşürülen Avukat Can Atalay da bu konuyu gündeme getirmiş ve seferberlik çağrısı yapmıştı.
Atalay, “Tarihimizin en büyük acısının içinde bu insanları nasıl yalnız bırakabiliyoruz” diyerek şu talepleri sıralamıştı:
Özellikle devlet korumasındaki çocuklar ve halen bakıma muhtaç durumda olan insanlarımız arasında etkin bir arama yapılmalı.
Kayıp iddialarının yoğunlaştığı alanlarda ve enkazın taşındığı döküldüğü alanlarda teknik arama yapılmalı, TRT ve diğer televizyorlar ve sosyal mecralarda kayıpların fotoğrafları ve bilgileri yayınlanmalı ve tabii mecliste bir araştırma komisyonu kurulmalı.
Atalay mesajını şöyle bitirmişti: Yakınlarını arayan insanların kayıplarını bulmak, toplum olarak görevimiz. Eğer sevdikleri hayatlarını kaybettiyse bile onlara her birine bir mezar borçluyuz.”
