50 yılın birikimi kitap oldu: Prof. Dr. Acar Baltaş'tan sorunlara çözüm önerileri

50 yılın birikimi kitap oldu: Prof. Dr. Acar Baltaş'tan sorunlara çözüm önerileri
Prof. Dr. Acar Baltaş'ın, 50 yıllık mesleki birikimini anlattığı "Hayat En Çok İyileri Kırar" adlı kitabı yayınladı.

Kronik Kitap'tan çıkan 320 sayfalık nehir söyleşi kitabında iş yaşamı, eğitim, aile, gençlik, evlilik, cinsellik, çocuklar, toplum, ruh dünyamız, mutluluk ve geleceğin dünyasına ilişkin geniş bir yelpazede bilgiler içeriyor.
Gazeteci Mert İnan'ın hazırladığı nehir söyleşi kitabında Prof. Dr. Baltaş'ın Türkiye'deki sosyal sorunlara ilişkin de geniş saptamalara veriliyor. Baltaş, anti demokratik uygulamalar için şu saptamaları yapıyor:

Ölümün gösterildiği yerde sıtmaya razı olmak

“Demokrasi ancak orta sınıfların varlığıyla mümkündür. Çünkü orta sınıf için eşitlik, adalet, açıklık önemli değer ve kavramlardır. Orta sınıfın olmayıp yoksullaşmanın arttığı bir yerde insanlar sisteme tutunmaya çalışır. Sisteme tutunma; yoksulluğu kanıksama ve yoksulluk maaşıyla geçinmeye rıza göstermek anlamına gelir. Sisteme tutunan veya tutunduğunu sanan kişiler bir süre sonra kötüleşen şartları gördükçe mevcut düzenin bozulmasını istemez. Ölümün gösterildiği yerde sıtmaya razı olunur.”

Çare sınıf bilinci

"Sosyo-ekonomik sorunların çaresi ancak sınıf bilincinin gelişmesidir. Şunu hemen belirtmeliyim ki sınıf bilinci, sınıfsız toplum ütopyası demek değildir. Sınıfsız bir toplum veya sınıfsız dünya düzeni ütopyadan ileri gidemeyecek söylemlerdir. Biliyorsunuz ki insanlar topluluk hâlinde yaşar. Topluluk hâlinde yaşamanın iki kuralı vardır. Biri, uyumlu olmak; diğeri, öne geçme arzusunun farkında olmak. İnsanın tabiatında da maymun topluluklarında da daima bir alfa vardır; öne geçen biri vardır. Kaldı ki insanların yeteneklerinin eşit olmadığını düşünürsek mutlak eşitliğin hiçbir zaman olmadığını ve olmayacağını kestirebiliriz. Peki, ne var? Adalet var.

Sadece 'başarıya odaklanmak' hata

"Bizim toplum ve bireyler olarak yaptığımız hata sadece ve sadece başarıya odaklanmak... Başarmak için bazen sabretmek gerekir. Başarı belki önemlidir ama başarısızlık, ondan alınacak derslere odaklanınca başarıdan daha önemli olabilir. Başarı hiç şüphesiz gurur verir ancak başarısızlık geliştirir. Başarısızlık insanı üzer ama bu şekilde kişiyi derinleştirir, bilgelik yolunda ilerlemesini sağlar, benzer durumda olanlara karşı empati geliştirmesine yardımcı olur. Diğer yandan insanın, neden böyle olduğu konusunda düşünmesine ve kendisini geliştirmesine fırsat verir. Özyeterlilikleri yüksek kişiler önceki başarısızlıklarından ders alıp benzer durumlarla karşılaştıklarında bu sorunları daha kolay çözerler."

Kozlu anısı

Kitapta, liderlik, yöneticilik ve iş yaşamına yönelik önemli uyarıların yanı sıra Baltaş'ın tanıkları da ilk ağızdan aktarılıyor. İlginç anılardan birini ise eski THY Başkanı Cem Kozlu'nun, şirkette nasıl devrim yarattığına dair kısımlar oluşturuyor. Baltaş; Kozlu için, şunları anlatıyor:

"Cem Kozlu, THY’nin pilot ve asker kökenli olmayan ilk başkanıydı. Hatta Kozlu’nun ataması o dönem son derece yadırganmıştı. Kozlu göreve başladığında işletmenin uçakları zamanında kaldırmak gibi bir endişesi ve gündemi bile yoktu. Akşam uçuşlarındaki gecikmeler üç saati buluyordu. Kaldı ki bunlar İstanbul, Ankara, İzmir arası basit uçuşlardı. Kozlu’nun sırrı insana dokunmaktı. Cem Bey sabah saat beşte, yani ilk uçak kalkmadan, çay ve simitleri alıp harekât merkezine gidiyor; çalışanlarla beraber kahvaltı ediyordu. Bu davranışa oradaki herkes tanık oluyordu. İnsanlar söyledikleri sorunların makul bir zaman içinde çözüldüğünü görmeye başlamıştı. Sonunda teknik sorunlar da halledilmişti" diyor.

Kültür Sanat