Gevşemeden önce en kritik konu: Türkiye’deki mutasyon ne durumda?
Türkiye’de Covid-19’a yakalananların sayısı 2 milyon 600 bine yaklaşırken, son bir haftadır günlük vaka sayıları ortalama 7-8 bin dolayında seyrediyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1 Ocak’ta İngiltere varyantının, 3 Şubat’ta ise Güney Afrika ve Brezilya varyantının Türkiye’de tespit edildiğini açıklamıştı.
DW Türkçe’den Pelin Ünker, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ve Mustafa Kemal Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tacettin İnandı’yla mutasyonları olası gevşeme kararlarını konuştu.
“Türkiye’ye has mutasyon bambaşka”
Prof. Dr. Şenol, şunları söylüyor:
“Kısıtlı materyal bakıyoruz ve kalıplar üzerinden bakıyoruz. Yani dünyada bulunan bu üç tane endişe verici varyantın kalıbıyla yükü yüksek olan hastalarda bazılarına bakıyoruz. Türkiye’ye has mutasyon küçük basit farklılıklarsa hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Her coğrafyada var bu farklılıklar çünkü. Ama anlamlı hale gelmişse o zaman dünyadaki konsorsiyuma konması gerekir. Ve ona göre bir izlem yapılması gerekir.
“Gevşeme olursa salgın süreci hızlanır”
Bizim dalgamız hiç bitmedi. Dalgada bazı kırılmalar oldu. Hiçbir zaman dalganın yatıştırıldığı ve hayatın anahtar alanlarının açıldığı bir noktaya gidemedik. Eğer gevşeme olursa şu anda var olan salgın süreci hızlanır."
“Kaç çeşit mutasyon var?”
Prof. Dr. Tacettin İnandı ise mutasyon konusunda açık ve şeffaf bilgi paylaşımının aşı çalışmaları ve alınması gereken önlemler bakımından önemli olduğuna dikkat çekiyor:
“Türkiye’de yüzeysel olarak bir açıklama yapılıyor. Kökeni belli olmayan mutasyonlar da olduğu bildirildi. Dolayısıyla kaç çeşit mutasyon var ve bu mutasyon türleri aşılar karşısında nasıl hareket ediyor, aşılar güvenli mi, aşılar etkili mi? İkincisi bunların bulaşma hızı ne kadar? Ölümcül ya da hastalık etkisi hangi boyutta? Toplum olarak mücadele edebilmek için buna ilişkin veriler de üretmemiz gerekiyor.
“Türkiye üçüncü dalgaya hazır olmalı”
Türkiye’de ne kadar, hangi illerde hangi tür mutasyonlar var ve bu mutasyonların yayılma hızı ne kadar, nasıl? O illerde karar alırken, biliyorsunuz, karar süreçleri de yerele dönmüş durumda önemli ölçüde, bunlar son derece önemli. Ama ben kişisel olarak önümüzdeki dönemde üçüncü bir dalgaya Türkiye hazır olmalı diye düşünüyorum.
“İki hafta sıkı kapanma”
Biz pandemiyi kontrol altına almak istiyorsak iki hafta, dört hafta gibi sıkı bir kapanmaya gitmek daha sağlıklı bir yaklaşım. Yani önce pandemiyi kontrol edeceğiz, sonra açılacağız. Açılırken de öncelikli alanlara önem vereceğiz. Koşullar uygun hale geldiğinde güvenli bir biçimde okulları açmak öncelikli görevimiz olmalı."
