100 bin doların hesabını yapan adam 5 milyon doları konuşmaya başladı

100 bin doların hesabını yapan adam 5 milyon doları konuşmaya başladı
TÜRGEV'in eski Başkanı Ahmet Ergün'ün eşi Sibel Ergün, yaptığı açıklamalarda eşinin Erdoğan ailesiyle yakınlığını ve iş dünyasında yaşadığı büyümeyi anlattı. Ahmet Ergün'ün Hasan Dağcı'yla birlikte büyüdüğünü ileri süren Sibel Ergün, “100 bin doların hesabını yapan adam bir bakıyorum 5 milyon doları konuşmaya başlamış” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 1996 yılında kurduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) eski Başkanı Ahmet Ergün’ün eşi Sibel Ergün, Halk TV muhabiri Seyhan Avşar’a konuştu. Avşar, sosyal medya hesabından paylaştığı röportajda, Ergün çiftinin davalık olduğunu belirtti ve “Geçen yıl yaptığım yayınlamadığım bir söyleşiydi. Ancak kamuoyunun bu itirafları duyması, bilmesi lazım diye düşünerek paylaşma kararı verdim” notunu düştü.

Erdoğan’ın gençlik yıllarından bu yana yol arkadaşı olan Ahmet Ergün, TÜRGEV’in yöneticiliğinin yanı sıra devletten aldığı ihalelerle de gündeme geliyor.

Ergün bugünlerde, ailesiyle de gündemde. Gazeteci Avşar, Ergün’ün Meliha Çıtır’la 40 yıl önce evlendiğini, evliliği sürerken Sibel Ergün’le 15 yıl boyunca imam nikahıyla birlikte yaşadığını ve 2015 yılında nikah masasına oturduğunu kaydetti.

Sibel Ergün, Ahmet Ergün’ü “dolandırmak” ve “mal varlığını aklamak” suçlamalarıyla yargılanıyor. Sibel Ergün, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu, dava dosyasına siyasi müdahaleler olduğunu öne sürerken, Erdoğan ailesine dair de açıklamalarda bulundu.

“İzinsiz bazı şeyleri yapamıyorlar”

Ahmet Ergün’le, 1994 yılında onun ortağı olduğu şirkette çalışmaya başladığı dönem tanıştığını söyleyen Sibel Ergün, “Ahmet Bey’le 20 yıllık bir geçmişimiz var. İki çocuğumuz var. Resmi olarak ise 2015’te TÜRGEV’i bıraktıktan sonra evlendik. Bu süreçte resmi nikahlı bir eşi vardı. Ondan da 4 çocuğu var” dedi.

“Evlenmek için neden TÜRGEV’i bırakmasını beklediniz?” sorusuna ise Sibel Ergün, “Benim için çok önemli değildi. Zaten evliydik, aynı evi paylaşıyorduk. Diğer evine gitmiyordu. Çocukları da bize gelip gidiyordu. Normal bir hayatımız vardı. Ancak siyasi hayatını bırakmadan yapamadı. Sonuçta siyasetle uğraşan insanlar bağlı oldukları yerden izinsiz bazı şeyleri yapamıyorlar. Öyle olması gerekiyordu” yanıtını verdi.

“Sibel, başkan rıza göstermiyor”

Erdoğan’la Ahmet Ergün’ün, Milli Görüş’ten bu yana dostlukları olduklarını ve Pensilvanya’ya beraber ziyarete gittiklerini ileri süren Sibel Ergün, eşinin kendisine Erdoğan’ın evlenmelerine izin vermediğini ve “Sibel, başkan rıza göstermiyor. Sen TÜRGEV’in Genel Başkanı’sın. Zaten evlisiniz böyle devam edin. Ortalık karışmasın şimdi” dediğini aktardı.

“Emine Hanım’ın gözünde ben yuva yıkan kadınım”

Erdoğan ailesine yakın olmalarına rağmen Emine Erdoğan’la görüşmediklerini ileri süren Sibel Ergün, “O eşimin ilk eşinin yakın arkadaşıydı. Emine Hanım’ın gözünde ben yuva yıkan kadınım. Bu işler böyledir ya hani. Erkeğin hiç suçu olmaz dedi.

“500 bin dolar sen cebine koy, 500 bin dolar ben cebime koyayım”

“Eşinizin ekonomik durumu nasıldı? TÜRGEV ile beraber bir dönüşüm yaşadınız mı?” sorusuna Sibel Ergün, şöyle yanıt verdi:

“Sadece TÜRGEV demek doğru olmaz. Eşim 2003 tarihinden itibaren ortağı olan Hasan Dağcı ile beraber Ankara’ya gidip gelmeye başladı. İhaleler almaya başladılar. Hızlı tren ihalesi vs. Ondan sonra TMSF’ye aktarılan bazı mal varlıklarına sahip olmaya başladılar. Çok büyük bir gelişim, dönüşüm yaşadık. Ben dini nikahla evlendiğimde Acıbadem’de bir dairem vardı. Ahmet’in bilgisayar malzemesi işi yapan bir yeri vardı. Kardeşi de bir saat markasının distribütörüydü. Başka bir şeyi yoktu.

İlk başladıklarında Hasan Dağcı ile Ankara’ya açılırken ‘500 bin dolar sen cebine koy, 500 bin dolar ben cebime koyayım’ diyorlardı. O rakamlar küçüktü. Mesela şimdi Hasan Dağcı’nın 3 tane yatı var. En küçük arabası Maserati. Allah mübarek etsin. Zaten ikisi arasında bir iş bölümü var. Hasan Dağcı inşaat işi ile uğraşırken, Ahmet Ergün siyasi ayağı idare ediyordu. Süreç böyle ilerlerken çevremiz daha da genişledi. Onun siyasi çevresi vardı, gelir giderlerdi. Mesela bir hacca gittik geldik, ertesi gün tüm kabine evimizdeydi.”

“100 bin doların hesabını yapan adam bir bakıyorum 5 milyon doları konuşmaya başlamış”

“Belli ki peynir alıp satmıyorlar” diyen Sibel Ergün, “Devlet ihalesi ile iş yapıyorlardı. Bir süre önce 100 bin doların hesabını yapan adam bir bakıyorum 5 milyon doları konuşmaya başlamış. Lakin bunlar benim dışımda olan şeyler… Bu kadar mal varlığının içinde çok daha farklı yaşayabilirdim. Çocuklarımı da öyle yaşatmadım. 50 bin dolarlık çantalar, takılar alabilirdim” dedi.

Hasan Dağcı kimdir?

Eski gazeteci olan Hasan Dağcı, Refah Partisi'nin yarı resmi yayın organı olan Marmara Gazetesi'nde genel müdürlük yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın özel kalem müdür yardımcısı olduğu söylense de Dağcı, resmi olarak özel kalem müdürlüğünde çalışmadığını savundu.

Hasan Dağcı, İDO kantinlerinin işletmesini alıp evliliğini sonlandırmasının ardından ticari anlamda büyük işlerin altına imza atmıştır. Dağcı’nın hızlı tren ihaleleri kazandığı, Kadıköy'de cami arsasına rezidans yaptırdığı ileri sürüldü.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, 14 Mayıs seçimlerinden önce dönemine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını engellemek için İstanbul Beykoz’daki bir yalıda toplantı yapıldığını, yalı sahibinin iş insanı Hasan Dağcı olduğunu yazmıştı.

Yazı, toplantıya AKP’ye yakın iş dünyasından isimlerin katıldığını ve Erdoğan’ın kaybetmesi durumunda nasıl yumuşak bir geçiş yapacaklarını planladıklarını konu alıyordu. Söz konusu toplantıda iş insanları ve gazetecilerin yer aldığını belirtiliyordu.

Ancak Dağcı’nın itirazı üzerine mahkeme tarafından yazıya erişim engeli kararı verildi. (Kısa Dalga)

Politika