Bu gidişle ne Bursa kalır, ne Türkiye

Bu gidişle ne Bursa kalır, ne Türkiye
Sanayi atıkları arıtılmadan derelere bırakılıyor. Tarım can çekişiyor. Uludağ’ın suları şirketlerin ve belediyenin elinde. Altın madenciliğinden taş ocaklarına korkunç bir talan var. Şehrin 17 sanayi bölgesi varken ve dava kazanılmışken 18’inci sanayi bölgesi Teknosap da yapıldı...

YÜZDE 100 YEREL'İ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Türkiye’nin en kalabalık dördüncü şehri olan Bursa'da, Büyükşehir Belediyesi, 2004’ten beri AKP yönetiminde. Başta Uludağ olmak üzere, doğal güzellikleri ve bereketli ovasıyla “Yeşil Bursa” diye anılan şehir, sanayileşme, madencilik faaliyetleri ve turizm baskısıyla en önemli değerlerini kaybediyor.

Otomotivden boyaya, tekstilden gıdaya devasa sanayi tesisleriyle dolup taşan şehirde, sanayi atıkları arıtılmadan derelere, oradan Marmara’ya boşaltılıyor. Nilüfer Çayı zaman zaman simsiyah akıyor, balıklar ölüyor.

Avrupa’nın havası en kirli 10 şehri arasına giren Bursa’da Uludağ’ın bir bölümünde Milli Park statüsü dahi kaldırıldı. Çünkü amaç, daha fazla otele yer açmak.

Yerel seçimden önceki son “Yüzde 100 Yerel” podcast programında konuğum, Bursa Su Kolektifi’nden, doğa koruma alanında yıllardır çalışan Caner Gökbayrak.

Bursa’nın göz göre göre bu hale getirildiğini belirten Gökbayrak, Bursa Orhaneli, İliç’teki gibi altın ve bakır, krom madenciliğinin kuşatması altında olduğunu vurguluyor: “Deprem olursa bu atık havuzları ne olacak? Hiçbir faaliyet usulüne uygun yapılmıyor, denetlenmiyor. Hemen her hafta bir taş ocağı başvurusu yapılıyor. Bu gidişle ne Bursa kalır, ne Türkiye…”

Bu podcastte sadece Bursa’yı değil, Marmara bölgesinin geleceğini ilgilendiren kritik sorunlara yer verdik:

- Temiz suya erişim bir hak ama Türkiye’de su şişelenerek, hem de çok pahalıya satılıyor. Bu suların çoğu Uludağ’dan geliyor. Hem Belediye bu suyu şişeleyip satmakla övünüyor, hem de şirketler “kaynak suyu” yalanıyla satıyor. Bir litre pet şişe su üretmek için 3 litre suyun harcanması da cabası.
- Uludağ’daki otellerin kanalizasyonu olduğu gibi tertemiz derelere bırakıyor. Bu sular Bursa’ya kadar gidiyor. Daha kötüsü, 4 bin kadar sanayi tesisinin arıtma yapmadan zehirli atıklarını sulara bırakması, bunların Marmara’ya boşalması…
- Bursa’da 17 sanayi bölgesi varken Tekno Sab projesi çıktı. Bursa Barosu, akademik odalarla birlikte açtığı davayı kazandı ama Bursa Valisi’nin “kamu yararı” kararı verdi. “Aslında var olan sanayi bölgelerindeki arazilerin belli bir doluluk noktasına gelmesi gerekir. Bunlar yok orada sanayi bölgelerinde arazi pahalı diye yatırımcı ucuza kapatmaya ucuz gidiyor. Ankara’da gizlice görüşmeler yapıldı ve vatandaşın arazileri ucuza kapatıldı” diyor Gökbayrak.

Bu podcastte cevap bulacağınız bazı sorular:

1- ULUDAĞ’IN SULARI NASIL ŞİŞELENİYOR? “KAYNAK SUYU” REKLAMI NEDEN YALAN?
2- NEDEN BAŞKA ÜLKELERDE ÇEŞMEDEN, MUSLUKTAN SU İÇİLEBİLİYOR AMA BİZDE İÇİLEMİYOR?
3- BURSA’DA FABRİKA ATIKLARI NE ŞEKİLDE BERTARAF EDİLİYOR? NİLÜFER ÇAYI GİBİ DERELERİN KİRLİLİĞİ NEDEN ENGELLENEMİYOR?
4- BÖLGEDEKİ ÇİFTÇİ NASIL SULAMA YAPIYOR? NEDEN ÜRÜNLER YANIYOR?
5- ORHANELİ’NDE MADENCİLİK FAALİYETİ NE AŞAMADA? HANGİ ŞİRKETLER, NE ŞEKİLDE MADENCİLİK YAPIYOR VE BÖLGEYE ETKİSİ NE?
6- KİRAZLIYAYLA’DA MEYRA MADENCİLİK’İN KURŞUN-BAKIR ZENGİNLEŞTİRME VE ATIK BARAJI PROJESİNE KARŞILIK AÇILAN DAVALAR KAZANILDI. SON DURUM NEDİR?

Podcast